3 Aralık 2007 Pazartesi

Tanzanya


Siyasi Geçmiş

Dünyanın en fakir ülkelerinden birisi olan Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti, anakaradaki Tanganyika ile Zanzibar adasının 1964 yılında birleşmesiyle oluşmuştur. Zanzibar iç işlerinde bağımsızdır ve kendine ait bir hükümet tarafından yönetilmektedir. Kurulduktan sonra tek partili sosyalist sistem ile yönetilmeye başlanan Tanzanya bu sistemi 90’lı yılların ortalarında terk etmiştir. 1995 yılında ilk çok partili seçim yapılmıştır.


Sekizinci yüzyılda Tanzanya’ya Araplar gelerek İslamiyeti yaydılar. Arkeolojik çalışmalar 10. asırda kıyıda Arap şehirlerinin olduğunu doğrulamaktadır. 1499’da Vasco de Gama, Hindistan’a yolculuk yaparken Zengibar’ı keşfetti. Sonraki iki asırda Portekiz İmparatorluğu, Doğu Afrika’nın ticaret şehirlerinin çoğunu kontrolü altında tuttu. On sekizinci yüzyıl başlarında Umman Arap Sultanlığı kıyıya seferler yaparak Pemba ve Kilwa şehirlerini zapt etti. 1840’ta Umman Hükümdarı Seyyid Said ibni Sultan, sarayını Zengibar’a taşıdı. On dokuzuncu asrın büyük bölümünde Zengibar, ülkede fildişi ve köle ticaretini elinde tutan kuvvetli bir Sultanlık hâlindeydi. 1885’te Tanganika, Almanya’nın yönetimi altına girdi. İngiltere 1890’da Zengibar’ı himayesi altına aldı. Tanganika Birinci Dünya Harbinin sonuna kadar Alman Doğu Afrikası’nın bir parçası olarak kaldı. 1919 Versailles Antlaşmasıyla Alman Doğu Afrikası bölündü. Tanganika Milletler Cemiyetinin İngiltere tarafından yönetilen bir mandası oldu. 1946 yılından itibaren Birleşmiş Milletlerin gözetiminde İngiltere tarafından idare edilen bir memleket hâline geldi. Tanganika’da bağımsızlık hareketleri 1954’te Tanganika Afrika Millî Birliği Partisi kurulmasıyla başladı. 9 Aralık 1961’de Tanganika bağımsızlığını kazanarak bir sene sonra cumhuriyet idaresine geçtiğini ilan etti. 10 Aralık 1963’te İngiltere Zengibar’a bağımsızlık verdi. Bir ay sonra ihtilalle Arap Sultanlığı devrilerek cumhuriyet ilan edildi. 26 Nisan 1964’te Doğu Afrika’daki Tanganika Cumhuriyeti ve Tanganika kıyısının yakınındaki Zengibar Ada Cumhuriyeti birleşerek Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti adını aldı. 1977 yılında Tanganika ve Zengibar’ın yönetici partileri birleşti. 1980’de genel seçimler yapıldı. Cumhurbaşkanı Nejerere 1985’te kendi isteğiyle görevinden ayrıldı. Yerine geçen ve hâlen Cumhurbaşkanı olan Ali Hassan Mwinyi ekonomik yönden batıya açılma politikası güttü.



Nüfus

2002 yılında yapılan nüfus sayımına göre Tanzanya’nın toplam nüfusu 34,6 milyondur. 1998 yılındaki son sayımdan itibaren yıllık %2,9 nüfus artışı olmuştur. Toplam nüfusun içinde 24,6 milyon kişi ana karada yaşarken yaklaşık 1 milyon kişi Zanzibar adasında yaşamaktadır. Zanzibar adasında nüfus artış hızı yıllık %3,1 ile anakaradan daha yüksek oranda gerçekleşmiştir. Son nüfus sayımına göre ortalama hane halkı sayısı ana karada 4,9 kişi iken Zanzibar’da 5,3 kişidir. Nüfusun %3035’ inin şehirlerde yaşadığı tahmin edilmektedir.

Eğitim

Tanzanya, bağımsızlığını kazandıktan sonra hızlı bir eğitim kampanyası başlatmıştır.
İlk yıllarda sosyalist sistemin etkisiyle devlet eliyle yürütülen eğitim faaliyetleri son yıllarda özel sektöre, topluluklara ve dini organizasyonlara açılmıştır. Buna karşın, “2000/01 Hane halkı Bütçe İncelemesi”ne göre Tanzanyalıların %25’2’sinin eğitimi yoktur. %29’u ise okuma yazma bilmemektedir. Kırsal alanda ve kadınlarda okuma yazma oranı daha düşük durumdadır. 2005 yılı Birleşmiş Milletler İnsan Kalkınma Raporuna göre Tanzanyalı yetişkinlerin %31’i okuma yazma bilmemektedir. İlkokula kayıtlar 1998 yılında 4 milyon iken, 2003 yılında %59 oranında artarak 6,6 milyon olmuştur. Aynı dönemde öğretmenlerin sayısı da 106.346’dan 114.660’a çıkarılmıştır. Ortaokula kayıtlar 1998 yılında 124.330 iken 2004 yılında %113 oranında artarak 264.888’e ulaşmıştır. 2006–2007 akademik yılında Dares Salam Üniversitesinde 12.521 üniversite öğrencisi mevcuttur.

Sağlık

Eğitimde olduğu gibi bağımsızlık sonrası sağlık alanında da önemli yatırımlara gidilmiştir. Buna karşın 1980’li yıllarda bütçe yetersizlikleri nedeniyle yatırımlar azalmıştır. Yatırımlar sonucunda şu anda hane halklarının %90’ı temel bir sağlık kuruluşuna 10 km mesafede bulunmaktadır. Buna rağmen ilaç sıkıntısı ve hastanelerde uzun süre beklemeler şikâyet konusudur. 2005 yılı Birleşmiş Milletler İnsan Kalkınma Raporuna göre Tanzanya’da 2003 yılında ortalama yaşam beklentisi 46 yıl olup, canlı doğan her 1000 bebekten 119’u ölmektedir. Bunun sonucunda yaşam beklentisi ve yetişkin okuma yazma oranı gibi konuları içeren Birleşmiş Milletlerin İnsan Kalkınma Endeksi’nde Tanzanya 177 ülke içerisinde 164. sırayı almıştır.

Yaşam beklentisinin az olmasının ve bebek ölümlerinin fazla olmasının sebeplerinden birisi AİDS’İN etkisidir. AIDS 90’lı yılların başlarında Tanzanya’da (özellikle ülkenin kuzeyinde Victoria Gölü çevresinde) bir problem olarak ortaya çıkmış olup, şu ana kadar bu problemi çözmek için bir devlet politikası üretme sürecinde çok az ilerleme kaydedilmiştir. 2005 yılının başlarında yapılan bir araştırmada nüfusun %6,5’inin söz konusu hastalığa yakalandığı, ancak, kırsal kesimde yaşayanların daha düşük oranda enfekte oldukları, şehirde yaşayanların ise %13 ve daha fazla oranda AİDS’e yakalandıkları görülmektedir. Dar es Salam’da AİDS’e yakalanma oranı %13 iken, Iringa ve Mbeya’da daha fazla orandadır.

AIDS Tanzanya’nın sağlık konusundaki tek sıkıntısı değildir. Sıtma belki de Tanzanya için AIDS’den daha önemli bir tehlikedir. Tanzanya’da 300.000’den fazla insan her yıl sıtma nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu rakam, 2005 yılında AİDS’den ölen 140.000 kişi ile karşılaştırıldığında çok yüksek görülmektedir. Son yıllarda etkili ilaçlama faaliyetleri ile sivrisineklerin yaşam alanları daraltılmaya çalışılmaktadır.

Kaynaklar ve Altyapı

Tanzanya’da önemli miktarda nikel, demir ve kömür rezervlerine sahip olduğuna inanılmaktadır. Ayrıca, altın, elmas ve çeşitli değerli taş rezervleri tespit edilmiştir. Altın dışındakiler çoğunlukla işletilmemesine rağmen güneybatıdaki bazı kömür madenleri ve Natron Gölü büyük soda rezervleri yakıcı soda üretimi için işletilmektedir. 1998 yılındaki maden ihracatının %63’ünü altın ve elmas oluştururken değerli taşlar %36 paya sahip olmuştur.

Tanzanya kıyılarında önümüzdeki yıllarda petrol bulunabileceği beklentisi büyüktür. Ancak, ticari açıdan verimli olup olmayacağı henüz bilinmemektedir. Çeşitli yabancı şirketler kuyu açma çalışmalarına başlamışlardır. Songo songo adlı arazide 33 milyar m3 doğal gaz rezervinin bulunduğu ispatlanmıştır. Boru hattı ve elektrik enerjisi üretecek güç santralinin inşaatı başlamış olup, bölge Dar es Salaam’a enerji sağlamaya başlayacaktır.

Ülkede 12 tane milli park varken 15 tane de av sahası vardır. Buna karşın Kenya sınırındaki bir av parkı haricindekiler işletilmemektedir.

Hiç yorum yok: